Kitabın Adı : ATEŞTEN GÖMLEK
Kitabın Yazarı : HALİDE EDİP ADIVAR
Yayınevi ve Adresi :ÖZGÜR YAYINEVİ/MAYIS 2001
1.KİTABIN KONUSU :
Kurtuluş savaşının ilk romanı olan bu kitap,cepheden izinli gelen Halide Edip Adıvar’ın yoğun duygularıyla yazılmış olup konusu bir toplumun, bir ulusun yeniden var oluş mücadelesidir.
2.KİTABIN ÖZETİ :
Peyami, dışişleri mesleği seçen bir gençtir. Bacaklarını kaybetmiştir. Hatıralarını yazdığı sıralarda, kafatası açılarak içeride kaldığı sanılan bir kurşun aranacaktır.
Peyami’nin uzak bir akrabası olan Ayşe, İzmir’den onunla evlendirilmek üzere İstanbul’a davet edilmiş, ama Peyami istememiştir. Bunun üzerine,onuruna çok düşkün olan Ayşe, bir daha hiçbir zaman Peyami’yle evlenmemeyi aklına koymuştur. Nitekim bir başkasıyla evlenir.Ayşe’nin kardeşi Cemal de subay olan akrabadır Harbiye Nezaretindeki Binbaşı İhsanla mütarekenin ilk zamanlarından beri çok iyi anlaşmaktadırlar.O sırada hepsi İstanbul’da bulunmaktadırlar. Peyami’nin annesi, Şişlideki salonuyla o günlerin kibar kadını, tanınmış kadını, söz geçiren bir kadınıdır. Kadınlar arasındaki propagandayı o idare eder. İstanbul’da, çeşit çeşit inanç, türlü çalışma vardır. Özellikle manda taraftarları, ülkeyi bir başka yabancı devletin boyunduruğu altına koymak isteyenler çok çalışmaktadır. Bir gün İzmir’e Yunanlıların çıktığı haberi gelir. Ayşe’nin kocasını , küçük oğlunu, suçsuz insanla birlikte süngülemişler, delik deşik etmişlerdir. Ayşe, kalkar İstanbul’a Peyamilere gelir.
İşte bu büyük toplantıdan sonra ihsanla Cemal, Anadolu’ya geçerler. Şiddetli bir tifo geçirdikten sonra Peyami’yle Ayşe de, bir kağnıya atlayıp Kandıra köylerinde İhsan‘a kavuşurlar. Bir çete kurmuşlardır. Ulusal harekete karşı koymak isteyen köylerie yol gösterirler. Peyami’yi, dil bilgisinden yararlanmak üzere, mütercim olarak Milli Müdafaaya verirler. Ankara’ya gelir. Ayşe hemşire olmuş Eskişehir’e gitmiştir. İhsan, sessiz ve çelikten bir insan gibi, yorulmak bilmeden didinir, çalışır. Hepsi Ayşe’nin, İzmirdeki kızının peşinde, İzmir yolunda ölmeye söz vermiştir. Bu sırada, sanki arkalarından ateşten bir gömlek giymişlerdir. Peyami, büyük bir uğraş vererek İhsan’ın komutasına geçmiştir. İhsan Peyami’ye nasıl Ayşe’yi sevdiğini anlatır. İkinci Dünya Savaşında kurşunların önüne atlamış; Ölümü beklemiş ama kurşun gelip göğsüne saplanmıştır. Hastahanede yer olmadığı için İhsanı otel odasına yatırmışlardır. Ayşe’de her sabah gelip yarasına bakıp gidermiş ve ihsan Ayşe’ye evlenme teklifi eder. Ayşe mantosunu alarak kaçmaya başlar. İhsan yarasını açarak ölüme teşebbüs eder.Ayşe geri döner ve Ayşe İhsana hava değişimi alarak Ankara yollar.Orada ihsanın amcasını kardeşiyle evlendirmek isterler ve ihsan kabul etmez ama dönerken amcasının kardeşini öperek gider. O anda da öpüşmeyi Ayşe görür. İzmir’de savaş başlamıştır ve vurulur Peyam'nin kolları arasında ölür.
Ayşe’de vurulur.Peyami‘de sedyeyle Ayşe’yi taşır ve bir köprü altında kaputa bulur kanlı gömlek buluyor. Bunun üzerine iki doktor hatıra defterindeki olayların, kafasına kurşun girmesi ileri gelme hayalleri olduğuna karar verdiler.
3.KİTABIN ANA FİKRİ:
Hükümet’lerin düşman,’millet’lerin dost olduğu anlaşılıyor.Geçen onca zamana rağmen, o zamanlarda edinilen bu fikir hala süregelmekte ve tekrar anlam kazanmaktadır.
4.KİTAPTAKİ OLAYLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ:
’Ateşten Gömlek’ bana göre anlatılan devrin ve yaşanılan olayların sözcüsüdür.Kitaptaki olaylar Anadoludaki savaş,yıkım ve zaferlerin sözcüsü olacaktır.Yine bu kitap acılar ve kırık sevinçler ortasında yarını özleyecektir.
5.KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER:
kitap beni ilk sayfasından itibaren kendisine çekti. Kitap kurtuluş savaşı yıllarını anlatarak o günlerin zor şartlarını anlatıyor. Herkese böyle bir kitabı tavsiye ederim, hiç düşünmeden…
6.YAZAR HAKKINDA BİLGİ:
Türk romancı. Siyasal alanda da etkinlik göstermiştir.
İstanbul'da doğdu. Kimi kaynaklara göre doğum yılı 1884'tür. İngiliz terbiyesiyle yetişmesini isteyen babası onu Üsküdar Amerikan Kız Koleji'nde okuttu. Orada Rıza Tevfik'den (Bölükbaşı) Fransız edebiyatı dersleri aldı ve Doğu'nun mistik edebiyatını dinledi. Sonradan evlendiği Salih Zeki'den de matematik dersleri alıyordu. Koleji 1901'de bitirdi. 1908'de gazetelere yazmaya başladığı kadın haklarıyla ilgili yazılardan ötürü gericilerin düşmanlığını kazandı. 31 Mart Ayaklanması'nda bir süre için Mısır'a kaçmak zorunda kaldı.1909'dan sonra eğitim alanında görev alarak öğretmenlik, müfettişlik yaptı. Balkan Savaşı yıllarında hastanelerde çalıştı. Gerek bu çalışmaları, gerekse müfettişliği sırasında İstanbul semtlerini dolaşması, ona çeşitli kesimlerden insanları tanıma fırsatını verdi. 1919'da Sultanahmet Meydanı'nda, İzmir'in işgalini protesto mitinginde yaptığı etkili konuşma ünlüdür. 1920'de Anadolu'ya kaçarak Kurtuluş Savaşı'na katıldı. Kendisine önce onbaşı, sonra da üstçavuş rütbesi verildi. Savaşı izleyen yıllarda Cumhuriyet Halk Fırkası ve Atatürk ile siyasal görüş ayrılığına düştü. 1917'de evlenmiş olduğu ikinci kocası Adnan Adıvar ile birlikte Türkiye'den ayrıldı. 1939'a kadar dış ülkelerde ya şadı. O yıllarda konferanslar vermek üzere Amerika'ya ve Mohandas Gandi tarafından Hindistan'a çağrıldı. 1939'da İstanbul'a dönen Adıvar 1940'ta İstanbul Üniversitesi'nde İngiliz Filolojisi Kürsüsü başkanı oldu, 1950'de Demokrat Parti listesinden bağımsız milletvekili seçildi. 1954'te istifa ederek evine çekilmiş ve 1964'te ölmüştür.
1 yorum:
özet çok yardımcı oldu. emeği geçenlere teşekkürler...
Yorum Gönder