Yazarı: Heinz G.Konsalik
Yayınevi: Altın Kitaplar
Basım Yılı: 1996
Amerikan donanmasının en önemli denizaltı gemilerinden birisi olan Poseidon Gemisi 300 mürettebatıyla birlikte, Jack Nickholson komutasında, Norfolk Donanma Üssünden hareket eder. Geminin görevi dünya barışını sağlamaktır. Gemi ilk olarak Kuzey Kutbuna doğru yol alır. Yolculuğun yemek, eğlence gibi her konuda iyi geçmesi için her şey eksiksiz hazırlanmıştır. Geminin yolcularından biri de Dr. Blandy idi. Görevi mürettebatın sağlık sorunları ile ilgilenmektir.
Geminin komutanı Jack Nickholson ile Dr. Blandy pek anlaşamıyorlardı. Doktor ile Komutan geminin rotası konusunda fikir ayrılığı içindeydiler. Dr. Blandy, bu uzun yolculukta mürettebatın belli bir süre sonra sıkılacağını ve temel ihtiyaçlarının da etkisiyle psikolojik sıkıntılarla karşılaşabileceklerini, bu nedenle de daha fazla liman görecek şekilde yol almaları gerektiği fikrini savunuyordu. Gerçi yanında mürettebatın cinsel ihtiyaçlarını etkisiz hale getirecek bir ilaç vardı. Ancak bir süre sonra bu ilaçların da işe yaramayacağını düşünüyordu. Komutan ise Dr.Blandy’nin bu isteğine karşı çıkıyordu.
Gemi, İzlanda açıklarında ve deniz yüzeyinde hareket ederken bir sal görürler. Komutan, görevlerinin gizli bir görev olması nedeniyle dalma emri verir. Dr. Blandy komutana itiraz eder ve saldaki insanları kurtarmaları gerektiğini belirtir. Doktorun itirazlarına karşı koyamayan Nicholson, onun bu isteğine uyar ve gemi sala doğru hareket eder.
Gemi sala yaklaştığında onları bir sürpriz beklemektedir. Salda beş güzel kız bulunmaktadır. Komutanın itirazlarına rağmen doktorun ısrarı ile, soğuktan donmak üzere olan kızları gemiye alırlar. Daha doğrusu onlar tartışırken, mürettebat kızları gemiye almış, yani komutanın emirlerine karşı gelmişlerdir.
Beş kız Grönland’a giderek eskimoları incelemek amacıyla yola çıkmışlar, botları buz kayasına çarpınca, sala çıkarak kurtulabilmişlerdir. Gemi mürettebatı, uzun süre sonra kadınla karşılaşmanın heyecanı içindedirler. Komutan Nickholson ise kızları karaya çıkarmak istemesine rağmen, geminin radarlara yakalanma ihtimalî nedeniyle bunu yapamayacaktır.
Bu arada kadınların varlığı gemide huzursuzluklar baş göstermesine neden olmuştur. Mürettebattan Jimmy Porter, subayların kadınlarla birlikte olduğunu söyleyerek personeli kışkırtmaya başlamıştır. Sorunlar o kadar artmıştır ki, sonunda bir cinayet bile işlenmiştir. Mürettebattan Belluci öldürülmüştür. Komutan cinayeti aydınlatmak maksadıyla bir mahkeme oluşturur ve cinayet araştırılmaya başlanır. Fakat kimse konuşmak niyetinde değildir. Komutan, cinayetin işlendiği sırada nöbetçi olan astsubay Duffy’i sorguya çeker. Ancak zaten heyecanlı birisi olan Duffy, ifade sırasında fenalaşır ve sorgusu yarım kalır.
Olayların akışı Nickholson’ı endişelendirmektedir. Çünkü gemide tahrip gücü yüksek mühimmat bulunmakta ve mürettebat arasındaki huzursuzluk giderek artmaktadır. Üstelik Norfolk Üssüne, kızları gemiden uzaklaştırdığını söylemiştir. Komutan kızları bir odaya kilitlemeye karar verir. Fakat sorun giderek büyümektedir. Astsubay Duffy öldürülmüştür. Komutan Duffy’nin bildiklerini öğrenemeden cinayete kurban gitmiştir. Nickholson iki personelden şüpheleniyordu. Bunlar subay Carnell ve subay Curtis’tir.
Komutan Nickholson gemide tekrar huzuru sağlamak için kızları karaya bırakmaya karar veri. Doktorun da aralarında bulunduğu 15 mürettebat, bir sal ile kızları karaya bırakacaktır. Onlar karaya doğru yol alırken beklenmedik bir şey olur. Norfolk Donanma Üssü Komutanı Amiral Adam, geminin her an bir Sovyet denizaltısıyla karşılaşabileceği ihtimalî nedeniyle gemiye dalmaları emrini verir. Doktor ve onbeş mürettebat kızlarla birlikte deniz üzerinde kalmışlardır. Saldakiler ne olduğunu bilemeden karaya çıkarlar ve bir mağaraya sığınırlar.
Bu sırada Komutan ise zor anlar yaşamaktadır. Etraflarında üç Rus gemisi vardır. Kızları bıraktığını söylediği Amiral Adam da durumu anlamıştır. Kafasını kurcalayan bir diğer sorun ise deniz üzerinde bıraktıkları mürettebattır.
Bu arada karadakiler de Rus gemisini fark etmişlerdir. Gemilerinin niye kendilerini bırakıp daldığını anlarlar. Poseidon gemisi ise, eğer Ruslar tarafından fark edilirse kendini imha etmek üzere beklemektedir.
Altı gün süren fırtınalı bir havanın ardından, karadakiler uzakta altı köpekli iki kızak, iki adam ve kutup ayıları görürler. Dr. Blandy, eskimolora doğru ilerken bir kutup ayısının saldırısına uğrar ve göğsünden yaralanır.
Poseidon denizaltısında ise gergin bekleyiş sürmektedir. Komutan tarafından rütbeleri sökülen Başçavuş Jimmy Porter komutana baş kaldırmıştır. Geminin silahlı gücünü de ele geçiren Başçavuş Porter, su üzerindeki Rus gemisini yok edip, kızları ve arkadaşlarını tekrar gemiye almak istemektedir.
Ağır yaralı durumda olan Dr. Blandy aldığı morfinin de etkisiyle kızlardan Monica’ya itiraflarda bulunur. Belluci’yi kızlardan Evelyn’e ilgi duyuyor diye öldürdüğünü söyler. Daha sonra da cinayeti gören astsubayı da konuşmasını engellemek için öldürdüğünü itiraf eder. Ve doktor son nefesini verir.
Bu sırada gemide bir ölüm daha meydana gelir. Nickholson ve arkadaşları Başçavuş Porter’ı öldürerek etkisiz hale getiriler. Rus gemileri de uzaklaşmıştır. Nicholson su yüzeyine çıkarak yakınlarında bulunan NATO gemisi Venüs XI’e sinyal gönderir. Karadaki arkadaşlarını kurtarmak için su yüzeyine çıkarlar fakat onları bulamazlar.
Poseidon denizaltısı Kuzey Kutbunda, denizde buzla kaplı olan yerlere dinamitle havuzlar açarak görevini tamamlar ve Norfolk üssüne geri döner. Gemiyi Amiral Adam karşılamıştır. Görevin başarılmasından dolayı Nickholson’a teşekkür eder, fakat hatalarından dolayı tutuklamak zorunda olduğunu söyler. Nickholson’u büyük bir sürpriz beklemektedir. Tutuklanmak üzere başka bir odaya alınan Nickholson karşısında Monika’yı görür. Amiral Adam, görevin gizli yönlerinin ortaya çıkmaması için Nickholson hakkında işlem yapmaz. Nickholson ve Monica ise geleceğe yönelik planlar yapmaya başlarlar.
2 yorum:
sizin sayenizde çok şey biliyorummm
Teşekkürler.
Yorum Gönder