KITABIN ADI: Yaprak Dökümü
KITABIN YAZARI: Reşat Nuri GÜNTEKİN
YAYINEVI VE ADRESI: İnkılâp ve Aka-İstanbul
BASIM YILI: 1983
KITABIN KONUSU: Gelir düzeyinin üzerinde bir yaşam sürdürmek isteyen bir ailenin dağılışıdır.
KITABIN ANAFIKRI: Yazar bu romanla okuyucuya; çılgın hayallerin, maddî israfların, gereksiz özentilerin hüküm sürdüğü bir ailede çöküntülerin başlayacağı mesajını verir.
Reşat Nuri GÜNTEKİN
25 Kasım 1889 tarihinde İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi' ni bitirdi (1912). Bursa' da başladığı (1913) öğretmenlik hayatına çeşitli okullarda devam etti. Milli Eğitim müfettişi (1931), Çanakkale milletvekili (1933-43), Paris Kültür Ateşesi ve emekli (1954) oldu, kanser tedavisi için gittiği Londra' da öldü. İstanbul' da Karacaahmet Mezarlığı'nda gömülü. Yazı hayatına Birinci Dünya Savaşı sonlarında (1917) başlayan, ilk eseri de Eski Ahbap (uzun hikaye) 1917' de basılan Reşat Nuri, 1918' de tiyatro eleştiri ve araştırmaları yayımlarken bir yandan da hikayeler (Şair Dergisi, 1918/19; Nedim Dergisi, 1919; Büyük Mecmua, 1919) yazıyordu. Çalıkuşu' nun Vakit gazetesinde tefrikasıyla (1922) geniş bir ün kazandı. Çok hareketli bir eser olan Çalışkuşu' nda Anadolu, ilk idealist ve aydın kızı Feride' ye kavuştu, geniş ölçüde romana girdi. Bu roman az okumuş ve aydın, iki sınıfı da, doğal ve canlı diliyle kendine bağladı. Reşat Nuri' nin hemen bütün romanlarında dekor olarak taşra kasaba ve şehirleri çevre, tip, çeşitli problem ve görüşleriyle Anadolu atmosferi görülür. Romanlarında sosyal ve hissi konuları işleyen yazar, küçük hikayelerinde bunların yanına mizahı da ekledi Yazdığı, çevirdiği, kitap biçimine girmiş veya dergi, gazete sayfalarında, tiyatro repertuarlarında kalmış tüm eserlerinin toplamı yüzü bulur; bunlardan 19 tanesi telif romandır, 7 tanesi hikaye kitabı. Yazdığı, çevirdiği, uyarladığı, oynanmış, basılmadan kalmış oyunlarının sayısı roman ve hikaye kitaplarının sayısını da aşar. 7 Aralık 1956'da İstanbul'da öldü.
KİTABIN ÖZETİ
Ali Rıza Bey, şair ruhlu, içine kapanık, kendi hâlinde dürüst bir insandır. Prensipleri kendi prensipleriyle bağdaşmayan insanlarla çalışmak istemediği için şirketteki memuriyetinden istifa eder; Üsküdar'daki evine çekilir. Ali Rıza Beyin, Şevket isminde bir oğlu ile Fikret, Neclâ, Leylâ ve Ayşe adında dört kızı vardır. Ali Rıza Bey, işten çıktığı sırada oğlu Şevket yüksek maaşla bir bankaya memur olur; evin bütün yükü onun üzerine biner. Şevket, babası gibi iyi yetişmiş, karakterli, namuslu bir gençtir. Ailesine de son derece bağlıdır. Babasının doğruluk ve namus uğruna işten istifa etmesini uygun bulur. Buna karşılık Ali Rıza Beyin hanımı Hayriye Hanım durumdan hiç memnun kalmaz.
Bir süre sonra Şevket, Ferhunde adında hafif meşrep bir kadınla evlenir. Eğlenceye düşkün olan bu kadın, birbirinden genç, güzel ve hareketli, asrî olmaya meraklı olan Neclâ ve Leylâ'nın da karakterini bozar. Bir eğlence ve moda düşkünlüğü başlar. Evde sık sık partiler düzenlenir. Evin büyük kızı Fikret, yengesi ve kardeşleriyle anlaşamadığı ve bu durumdan hiç memnun olmadığı için en az babası kadar üzgün ve kırgındır. Hayriye Hanım, sırf kızlarına koca bulmak ümidiyle evde her değişikliğe razı olur. Şevket de olanlardan memnun kalmamasına rağmen belki de karısının tesiriyle kendisini bu hevese kaptırmıştır...
Evde gün geçtikçe itibarı düşen Ali Rıza Bey tekrar işe girmeyi düşünürse de başaramaz. Eğlenceler ve toplantılar için lüzumsuz yere para harcanan evde maddî sıkıntılar başlar; kavgalar, türlü rezaletler ve sefalet birbirini takip eder. Ali Rıza Bey, çocuklarındaki bu korkunç değişiklikler karşısındaki hayret, şaşkınlık ve acı içinde kıvranmaktadır. Evdeki bu anormal havaya ayak uyduramayacağını anlayan Fikret Adapazarı'na yaşlı, dul bir adama gelin gider. Böylelikle aile ağacının yapraklarından biri düşer. Ali Rıza Bey, çirkin durumlardan kurtarmak için kızlarını evlendirmeyi düşünür; fakat dürüst ve namuslu damat adayı bulamaz. Bu arada Şevket masrafları karşılamak için bankadan borç alır; sonra ödeyemez, hapse atılır. Böylece, ikinci yaprak düşer. Kocası hapisteyken Ferhunde evden kaçar. Bu üçüncü yaprağın düşüşü olur. Karısının kaçtığı haberini hapishanede babasından alan Şevket üzülmez, hatta bir belâdan kurtulduğu için memnun olur.
Ferhunde'nin kaçışı ile elebaşlarını kaybeden Leylâ ve Neclâ bocalarlar. Evde hakimiyet yine Ali Rıza Beyin eline geçer; toplantılara ve eğlencelere son verilir. Bu monoton hayat kızlara pek sıkıcı gelir; sırf bu havadan kurtulmak için Neclâ bin bir türlü hayaller kurarak, kendisini zengin gösteren bir Suriyeli ile evlenir. Fakat Suriye'ye gidince orada kocasının birkaç karısının daha olduğunu görür. Kendisini kurtarması için babasına mektuplar yazar. Bu dördüncü yaprağın düşüşüdür. Bu arada Leylâ kötü yola sapar. Ali Rıza Bey, kızını evden kovar. Leylâ bir avukatın metresi olur. Bu beşinci yaprağın düşüşüdür. Bu olaydan sonra Ali Rıza Beye hafif bir inme iner. Onu yiyip bitiren asıl hastalık içindedir. Leylâ da gittikten sonra ev büsbütün ıssız kalır. Hayriye Hanım bütün güç ve kuvvetini kaybeder. Leylâ yüzünden kocasına sık sık sitemlerde bulunur. Bunun üzerine Ali Rıza Bey, Adapazarı'na, Fikret'in yanına gider. Fakat aradığı huzuru orada da bulamaz; kalabalık bir aile hayatı içinde âdeta bir cehennem hayatı yaşayan Fikret, bütün iyi niyetine rağmen babasını yanında barındıracak durumda değildir. Bunun üzerine Ali Rıza Bey İstanbul'a döner, hastalığı ilerlediği için eve uğramadan hastahaneye yatar. Babasının hastalık haberini alan Leylâ onu hastahaneden çıkarır, kendi evine götürür. Taksim'deki lüks apartman katında hep birlikte rahat yaşamaya başlarlar. Ara sıra yolda eski kahve arkadaşları ile göz göze gelmese Ali Rıza Bey büsbütün huzur içinde olacaktır.
29 yorum:
gerçekten güzel bir kitap tavsiye ederim.
inanılmaz derece güzel bir roman herkeze tavsiye ederim
cok güsel bi roman harkulade yani muhteşem cok güsel herkese okumasını solerim
Çok güzel bir roman...
ibret dolu bir roman harika hüzünlü ve ibret dolu bir aile ali rıza bey in ailesi hayriye hannım her işe burnunu sokmasa olmaz bana göre ferhunde de onlar yemek yerken laf atıyor sonunu tamamlamıyorabem necmettin 15 yaşında bekar bir erkek kız arıyor yorumuda çok güzel olmuş diyor
gercekten mütıs bır roman ınsan okurkende dızısını ızlerkende buyuk keyf alıyo ıbret almamız gereken olayları anlatıyo emın olunkı ıbrette oluyo bu kıtabı yazan şaırımıze cok tessekkur edıyoruz
okulum olmasına ragmen bu filimi hiç kaçırmam geleçek yayımları heyecanla bekliyorum
benim okulm olmasına ragmen ben bu filimi hiç kaçırmam :)
yeni bölümlerini bekliyorum heyecanla:):):):)
bişiy söylemek istiyorum ben halilibrahimiçok seviyorum
harika bir roman gerçekten ibret verici.ayrıca bu romanın özetini çıkaranada çoooooooooooooook teşkür ederim
hrika süperrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr
bence çok güzel bir fil özeti bile çok güzel
çok güzel bir kitap aile geçimini sağlayamayanlar için herkesin okumasını isterim.kamalının torunu
çok güzel kitab ve yaptıgın ilmi yani yaprak dökümü süper yapmışlar
ilginc blog icin tesekkur
Kitabın olay örgüsü nedir
evet güzel bir kitap fakat diğer kitaplarıyla kıyasladığımda bu romanı daha klasik ve sıradan buldum.reşat nuri güntekin in bence en güzel ve en iyi romanı ÇALIKUŞU dur.
güzel bir ROMAN
Adim enes adsız dediki yazıyor kitapta filmde güzel değil tavsiye etmem
gerçekten yorumlar içler acısı. Sayamadığım kadar çok yazım hatasına rastladım ve saçma yorumlar gördüm. Site ve bilgi güzel,faydalı. Beğendim. Teşekkürler
hoca sınavda bunu bu kitabu soruyor aq
Çok saçma bir kitap bence sinir oldum böyle
Ayyyy ben şok ben iptal bu kadarda olmazki yaniiii
Ay ben de çok beğendim herkese tavsiye ederim
Ay bende çok beğendim herkese tavsiye ederim
Abi kesin okuyun cok güzel
Gerçekten çok güzel tavsiye ederim
Kitabı herkesin okumasını tavsiye ediyorum. Bu arada teşekkür ederim yararlı bir içerikti.
Möhtəşəm bir romandı çox sevdim
Bence cok guzel bir roman bunu herkese tafsiye ederim
Yorum Gönder