KİTAP ADI H HUZUR
K KİTABIN YAZARI A AHMED HAMDİ TANPINAR
Y YAYIMEVİ VE ADRESİ R REMZİ KİTABEVİ
B BASIM YILI 1 1949
1.KİTABIN KONUSU:
Huzur, Türkçede okuduğum en güzel aşk romanı.Üstlelik sadece tek aşkın, bir erkeğin bir kadına olan aşkının romanı değil, iç içe iki aşkın romanı, birbirini besleyen, geliştiren iki aşkın :Mümtaz Nuran’a olduğu kadar İstanbul’a da aşıktır.Kitap daha çok doğu batı sorununu ele almak maksadıyla yazılmak istensede daha sonraları Mümtaz ve Nuran’ın yaşadığı aşk daha ağır basmıştır.
2.KİTABIN ÖZETİ:
Mümtaz, Nuran’a olduğu kadar,İstanbul’a da aşıktır.Huzur’da İstanbul sadece bir güzel şehir, roman kişilerinin içinde yaşadığı bir çevre degildir;başlı başına bir roman kişisidir, bir sevgilidir.Bir bu değil, elbette, Huzur.Birtakım sorunların özellikle tartışıldığı, temel sorunun Batı-Doğu çatışması biçiminde görüldüğü bir tarihsel dönem içinde gerçek bir “huzur”suzluğu yaşayan bir aydın kuşağının kendilerince bir yeni bileşime varmak çabalaının çok belirgin olduğu bir roman…Fakat ağır basan Mümtaz-Nuran ikilisinin aşkı oluyor.
Huzur, dört bölüm.Birinci bölüm, Mümtaz’ın amcasının oğlu “İhsan “.”Bir ayağı sakat, çiçekbozuğu, gözlerinin içi gülen bir adam .”Mümtaz ‘ın ilk izlenimi budur.İhsan hakkında ufak tefek bilgiler veren bu bölüm ,gerçekte, Mümtaz’ın çoçukluk yıllarını, kişiliğinin oluşmasında etkisi olan olayları, İhsan’la karşılaştıktan sonraki fikri gelişmesini anlatır.
19. sayfada, bir geriye dönüşle Mümtaz’ın çoçukluğu anlatılır.Mümtaz, çoçukluğunda, savaşın dehşetini yaşamış, vurulan babasının ve kısa bir süre sonra ölen annesinin ölümünü görmüş, mahzun, yalnızlığı ve hayal kurmayı seven bir çoçuk…
Mümtaz’la Nuran bir sene evvel, bir mayıs sabahı Ada vapurunda tanışmışlardır.Mümtaz Nuran’la tanışmadan önce çok kötü bir durumdaydı, kensine ölümü kurtuluş olarak gördügü zamanda Nuran’la tanışması onu Nuran’a olan sevgisini daha çok artırdı.
Mümtaz Nuran’ı sade güzel ve seven, sevilmekten hoşlanan kadın değildi.Herşeyden evvel çok iyi bir arkadaştı.Garip bir anlayışı, güzel şeyleri bilerek tadışı vardı.Musikiden iyi anlıyordu.
Nuran’ın Mümtaz’a karşı olan sevgisinde annelik hissi, aşk, hayranlık ve biraz da minnet vardı.Kitabın birinci bölümünde bunlar anlatılmaktadır.
Yazın bitmesi sanki Mümtaz’la Nuran’ın aşklarının da sona ermesidir:”Teşrin ortalarına doğru saadetleri yavaş yavaş gölgelenmeye başlamıştı.” Mümtaz yazı masasını, lambayı, kitaplarını düşündü.Plakalarını gözden geçirdi.Hepsi can sıkıcıydılar.Hayat, çok defa bir şeye asılmakla kabildir.Genç adam bu mucizeli bağlanışı hiç bir yerde bulamıyordu.”
Üçüncü bölüm”Suad”dır.Suad’ın,”Evet, bir adımda eski, yeni ne varsa hepsini silkip fırlatmalı.Bu bölümde uzun uzun musiki gecesi anlatılır.Nuran’ın Mümtaz’dan uzaklaşır gibi olması, Adile ve Yaşar çevresinde geçen geceler, Mümtaz’ın acıları “yarı vakitlerini yazı hatırlamakla” geçirmeleri ve sonunda Suad’ın bir Dostoyevski romanından çıkıp gelmişe benzeyen davranışı : mümtaz’ın evinde kendini asarak Nuran’la Mümtaz’ın aşkına son darbeyi indirmesi…
Suad’ın intiharı Nuran’I çok etkiler Mümtaz’la evlenecekleri gün gördüğü bu sahne karşısında yıkılır, alır başını Bursa’ya gider.Suad yaşarken yapamadığını kendini öldürerek yapmıştır.
Dördüncü bölüm “Mümtaz “dır, ilk üç bölümün “muhassala”sı olan Mümtaz.Mümtaz’da Suad saplantısı ve ruhsal dengesizlik başlar.Nuran’ı kaybetmiştir.Mümtaz, Nuran’ı kaybederse çıldıracağını daha 166. sayfada söylemişti. Ve Mümtaz Nuran’ı kaybetmiştir.Mümtaz için dehşet verici olan ikinci şey, savaşın başlaması, kitabın son sayfasında gerçekleşir.”Yan pencerelerden birinde bir radyo, Hitler’in o gece verdiği hücum emrini tekrarlıyordu.İhsan da iyileşmeye başlamıştır;yani Mümtaz’ı ayakta tutmaya yarayan sorumluluk duygusu da dayanığını yitirmiştir.Sonunda Mümtaz çıldırır.
3.KİTABIN ANAFİKRİ:
Kitap ülkemizde insanların bulunduğu doğu batı karşılaştırmasını ve bu karkaşalıkta insanların nasıl huzursu olduklarını anlatıyor.Doğu batı çatışmasını anlatmaktadır.
4.KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE SAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Kitabın diğer kahramanlarından Adile: “Yalnızlıktan korkardı, yalnız kalmaktan korktuğu için, tanıdığı insanların kendisine muhtaç olmamaları onu çıldırtabilirdi.”Nuran’ın kızı Fatma:”Kız çok güzeldi, fakat garip bir hırçınlıkla bu güzellik kaybolmuştu.”Sabih: “Sabih’in fikri olmasına lüzum yoktur, çünkü gazete vardır.Her cinsten gazete, onun hem okyanusu, hem gemisi, hem pusulası ve kaptanıdır.Onun için bazı mizaç değişiklikleri hariç, o gün okuduğu gazete ile beraber tabedilmişe benzer.”
5.KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER:
Kitapta herkes kendinden birşeyler bulabilir sürükleyici bir anlatımı var insanlara kısa ip uçlarıyla daha sonra gerçekleşecek olaylar hakkında bilgi veriyor.Bence herkesin okuması gereken bir kitapdır.
6.KİTABIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ:
Ahmet Hamdi Tanpınar, 23 Haziran 1901 tarihinde İstanbul'da doğdu.İstanbul'da Ravaz-i Maarif İbtidaisi'nde, Sinop ve Siirt rüşdiyelerinde, Vefa, Kerkük ve Antalya sultanilerinde öğrenim gördü. Baytar mektebini bırakarak girdiği İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nden 1923 yılında mezun oldu. Erzurum, Konya ve Ankara liseleriyle, Gazi Eğitim Enstitüsü ve Güzel Sanatlar Akademisi'nde edebiyat öğretmenliği yaptı, aynı akademide estetik ve sanat tarihi dersleri verdi (1932 - 1939). 1939 yılında İstanbul Üniversitesi'ne Yeni Türk Edebiyatı Profesörü olarak atandı. Maraş Milletvekili olarak 1942-1946 yıllarında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bulundu. Bir süre Milli Eğitim Müfettişliği yaptıktan ve Güzel Sanatlar Akademisinde eski görevinde çalıştıktan sonra 1949 yılında İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'ne yeniden döndü ve bu görevde iken 24 Ocak 1962 tarihinde İstanbul'da öldü.
Eserleri :
HİKAYE KİTAPLARI;
Abdullah Efendinin Rüyaları (1943)
Yaz Yağmuru (1955)
Hikayeler (1983)
ROMANLARI;
Saatleri Ayarlama Enstitüsü (1962)
Sahnenin Dışındakiler (1973)
Mahur Beste (1975)
Aydaki Kadın (1987)
DENEMELERİ;
Beş Şehir (1946)
Yahya Kemal (1961)
Edebiyat Üzerine Makaleler (1969)
Yaşadığım Gibi (1970)
ŞİİR KİTABI;
Şiirler (1961)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder