Nehrin Dönemeci

KİTABIN ADI
Nehrin Dönemeci
KİTABIN YAZARI V.S.NAIPAUL
YAYINEVİ VE ADRESİ İletişim Yayınları Cağaloğlu / İSTANBUL
BASIM TARİHİ 1999
1.KİTABIN KONUSU:Olaylar Afrika’da bir sahil kıyısında geçmektedir. O zamanki Afrikanın durumunu ve insanlarını ,ordaki hayatı konu alan kitapta olaylar tamamen ticaret düşkünü biri olan Selim’in etrafında dönmektedir. Selim’in nehrin dönemecindeki kasabada bir dükkan alarak başladığı ticaret hayatı va başına gelenler anlatılmaktadır.
2.KİTABIN ÖZETİ :
Selim (Hikayenin Kahramanı) Afrika’ nın doğu sahilindendir. Sahil tam anlamıyla Afrikalıların bulunduğu bir yer değildir. Arap, Hintli, İranlı, Portekizli karışımı bir yerdir. Selim Hint Okyanusu insanıdır. Gerçek Afrika kilometrelerce içerdedir. Selim' in Arabistan, Hindistan ve İran’ la ilişkisi vardır. Oralar aynı zamanda atalarının memleketidir. Ancak Selim Arap, İranlı yada Hintli olduğunu benimseyemez. Kendini o insanlara kıyasla Afrikalı hisseder. Müslümandır, fakat sahildeki Arap ve diğer müslümanlardan ayrıdır. Davranışları Kuzeybatı Hindularına daha çok benzemektedir.
Savaş bitmiş, kıta parsellenmiş, ülkeler bağımsızlıklarını kazanmaya başlamış ve birçok karışıklıklar yaşanmaya başlanmıştır. Selim kendine bir iş bulmak için kıtanın doğu sahilinden iç bölgesine gelir. Nehrin dönemecindeki kasabadan bir dükkan alır, ticaret yapmaya başlar.
Ülkede barış kendini yeni yeni göstermektedir. Fakat Afrikalıların çoğu karışıklık zamanlarında ormana, gizli ve ulaşılması zor köylerine döndüğü için işleri kötü gitmektedir. Barış devam eder. İnsanlar tekrar kasabaya dönmeye başlar. Zabet adında bir kadın müşterisi vardır. Ayda bir alış-veriş için köyünden gelir. Orman ve tehlikeli yerlerden nehir boyunca tekrar geri döner. Zabet’ in bir oğlu vardır. Çoğcunun babası güney kabilelerden birine mensuptur ve tüccardır. Sömürge döneminin mucizevi barış ortamında kabile sınırlarına aldırmadan gezerken Zabet’ le tanışır. Bağımsızlık ilan edildiğinde kabile sınırları yeniden önem kazanır. Güneyli adam oğlunu alarak kendi topraklarına geri döner. Babası ölünce çocuk tekrar Zabet’ in yanına gelir ve kasabadaki lisede okumaya başlar. Adı Ferdinand’ dır. Annesi Ferdinand’ ı Selim' e emanet eder. Ferdinand başarılı bir öğrencidir ve Selim' den kendisini Amerika’ ya göndermesini ister. Kasabada karışıklık devam etmektedir. Ayaklanma ihtimaline karşı kasabaya askerler gelmiştir. Lise' de dersler askıya alınır. Lise güvenli değildir. Ferdinand Selim' in yanında çalışan Metty’ nin yanında kalmaya başlar. Kasabada ticari hayat tekrar hareketlenmeye başlar. Kasaba büyür ve ticaret merkezi haline gelir. Kasabada Bigburger' le tanışır. Kasabada komiteler kurulmuştur. Komiteler kendi insanlarını işlere yerleştirmeye çalışmaktadır. Selim bir iş için komitelerle diyalog kurar. O sıradan bir kişi değildir . Bir kadın kendisine diplomat olmasını önerir. Ülkesi belli olmayan kimse diplomat olamayacağı için Selim Hindistan’ ın vatandaşlığına girer. Diplomat olarak Londra’ ya gider, Bir müddet sonra Afrika’ da ayaklanma çıkar. Ülke tekrar değişmiştir. Selim ülkesine geri döner ve Metty’ le buluşur. Ülkede yabancıların malları ellerinden alınır. Metty ve Selim' in hiçbir şeyi kalmaz ve dükkanına da kilit vurulur. Kendi malları Selim' e envanter yapılarak geri verilir. Ancak envanter sadece kaybettiği malları göstermektedir. Selim gizli işler yapmak zorunda kalır, altın ve fildişi ticaretine başlar. Bazen askerlerden bile mal almak zorunda kalır. Bir süre sonra işler sarpa sarar ve ülkeden ayrılır.
3.KİTABIN ANA FİKRİ: Kitapta Selim’in yaşadıklarıyla birlikte hayatın ne kadar zor ve ne kadar acımasız olduğu anlatılmaktadır.Dünyada süregelen düzensizliklerin insan azmini bile yenmeyi başardığını anlatmaktadır.Bu yönüyle okunması faydalı olacak bir kitaptır.
4.KİTAP HAKKINDAKİ ŞAHSİ GÖRÜŞLER: Bu eser konusu itibariyle her yaşta insana hitap eden ve herkese birşeyler kazandıracak bir kitaptır.Özellikle günümüz ortamıyla bağdaşan bir görüntü çizmesi kitap için bir artıdır. Yalnız kitabın sürükleyici veya etkileyici olmamasından dolayı çekiciliği azdır.Daha heyecanlı veya daha duygusal bir eser bekliyordum.
5.KİTABIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ: 1932’de Trinidad’da doğdu. 1950’de bursla geldiği İngiltere’de Oxford Üniversitesini bitirdi. 1954’te ilk kitabını yazdı ve başka hiçbir işte çalışmadı. 1960’ta İngiltere dışına yolculuklar yapmaya başlayarak gezi türünde başarılı yapıtlar verdi. The Middle Passage’da (1962) Batı Hint Adaları ve Güney Amerika’daki sömürgecileri ve işbirlikçileri anlattı. Yarı-otobiyografik romanı An Area of Darkness’da (1964) Hindistan’da geçirdiği bir yılda edindiği izlenimleri aktardı. The Overcrowded Barracoon (1972) seçilmiş makalelerinden oluşur; A Wounded Civilization (1977) Hindistan hakkında analitik bir çalışmadır. The Return of Eva Peron ve Killings in Trinidad (1980) gerilla faaliyetleri sırasında Arjantin’deki olayları, Mobutu’nun Kongo’sunu ve Michael X Black Power hareketini konu eder. Among the Believers: An Islamic Journey (1981), yazarın 1979 ve 1980’de İran, Pakistan, Malezya ve Endonezya’ya yaptığı yedi aylık bir yolculuktaki izlenimlerini anlatan geniş kapsamlı bir araştırmadır. Finding the Centre (1984); iki farklı anlatım biçimiyle yazma sürecini ve okuyucuyu bu sürece ortak etme çabasını anlatır. A Turn in the South (1989) Güney Afrika’nın derinliklerine yaptığı yolculuk hakkındadır; India: A Million Mutinies Now ise modern Hindistan’daki toplumsal huzursuzlukları konu alır. V.S. Naipul 1993’te “yaşayan İngiliz yazarlarının yaşam boyu çalışmalarına” verilen David Cohen ödülünü kazandı. Yazarın diğer yapıtları şunlardır: The Mystical Masseur (1957; John Lewellyn ödülü), The Suffrage of Elvira (1958), A House for Mr. Biswas (1961), Mr Stone and the Knights Companion (1963)

Hiç yorum yok: