Çalıkuşu

KİTABIN ADI ÇALIKUŞU
KİTABIN YAZARI REŞAT NURİ GÜNTEKİN
YAYINEVİ ve ADRESİ İNKILAP ve AKA YAYINEVİ\ -
BASIM YILI 1982


1. KİTABIN KONUSU : Feride isimli bir genç kızın Anadolu’ya öğretmen olarak gitmesi ve başında geçen bazı olaylar.
2. KİTABIN ÖZETİ :
Pek küçük yaştayken annesi ölen Feride, babası da sınır sınır dolaşan bir subay olduğu için büyükannesinin yanında büyümüştür. Okul çağına gelince Feride’ yi İstanbul’ da ki bir Fransız kız yatılı okuluna yollamışlardır. Feride neşeli, zeki, çok asi, ele avuca sığmaz çok hareketli bir kızdır. Fırsat buldukça bir erkek gibi ağaçlara tırmanıp daldan dala atladığı için öğretmenlerinden biri onu çalıkuşuna benzetmiş, sonra da bu benzetme, onun adı olarak kalmıştır.

Babasının da ölmesi üzerine Feride’ nin, yakını olarak sadece bir teyzesi kalmıştır. Feride, okulun büyüklü küçüklü tatillerini her zaman teyzesinin evinde geçirmektedir.Bu teyzenin Kamuran adlı, Feride’ den büyük bir oğlu vardır. Kamuran Feride’ ye karşın ağır başlı, kız gibi bir erkekdir. Bu yüzden Feride sürekli onunla dalga geçmektedir. Fakat bunların arasında Kamuran, Feride’ yi farkında olmadan büyük bir aşkla sevmeye başlamışdır. Bu sevgi bir süre sonra karşılık da görür. Feride de Kamurana karşılık vermektedir. Feride’ nin teyzeside bu durumu çok istediği için, Feride okulunu bitirdikten sonra iki gencin evlenmeleri kararlaştırılır.

Düğün hazırlıkları tamamlanmak üzereyken, bir gün bir kadını çıkagelir ve Feride’ ye Kamuran’ ın Avrupa’ da bulunduğu sırada orada bir kızla aşk yaşadığını söyler. Bu durum hiçbir şeyi umursamaz gibi görünen Feride’ yi çok derinden etkilemiştir. Feride bunun sonucunda gururuna yenilir ve derhal teyzesinin evinden uzaklaşır, yolunu izini kaybettirir. Bu yüzden evlilik de gerçekleşemez.

Feride nereye gideceğini düşünürken onu çok seven süt annesi aklına gelir ve oraya gider. Süt annesi onu görünce çok sevinmiştir. Feride bir süre süt annesinin evinde kalır. Bu arada bir iş için oraya buraya başvurur. Çünkü süt annesini daha fazla rahatsız edemeyeceğini ve yanındaki paranın da ona çok fazla yetmeyeceğini bilmektedir. Başvurularının sonunda Anadolu’da bir ilkokul öğretmenliği elde eder. O hayat dolu hiçbir şeyi umursamayan genç kız artık bir öğretmen olmuştur. Feride Anadolu’ yu hiç yadırgamaz. Zeyniler adlı bir köyde öğretmenliğe başlar. Zeyniler köyü Anadolu’ nun çok ücra bir köşesindedir. Bu köyde Feride yaptığı her şeyi günlüğüne yazmaya başlar.

Bir zamanlarının hayat dolu asi genç kızı şimdi hayatı tanıma yolundadır.İster istemez ağırbaşlı olmayı öğrenmiştir. Ama başına gelen bunca şeye rahmen kötümser değildir. O köydeki fakir , üstü yırtık pırtık olan öğrencilerini çok sevmiştir. Öğrencilerinin her biriyle ayrı ayrı ilgilenmek ona büyük bir zevk vermektedir. Öğrencileri arasında Munise adında ortada kalmış, annesi kötü yola düşmüş bir kız vardır. Annesi yüzünden köylüler kızıda hiç sevmezler. Feride, Munise’ ye acır ve onu evlatlık alır. Feride cok mutlu olmuştur. Aynı zamanda Munise’de çok sevinmiştir bu olaya.

Bir süre sonra Zeyniler köyü okulu da kapatılır. İşsiz kalan Feride başka bir yerde öğretmenlik yapmak için başvurmak amacıyla ile gider. Milli Eğitim Müdürlüğünde eski bir okul arkadasına rastlar ve onunla Fransızca konuşur, Milli eğitim müdürüde bu olayı görünce, Feride’ yi merkezde kız öğretmen okulunda Fransızca öğretmeni olarak görevlendirir. Feride fiziki olarak çok güzel bir kızdır ve bu fiziki güzelliğinin burada çok fazla göze çarpması Feride’ yi endişelendirir. Ayrıca Feride’ nin öğretmenlik yaptığı okuldaki müzik öğretmenide Feride’ ye karşı büyük bir aşk duymaktadır. Fakat bu aşk bir ümitsiz vakadır. Ayrıca şehirde büyük dedikodularada yol açmıştır. Feride’ nin burda peşine bir çok erkek düşmüştür. Bu durum ise Feride’ yi endişelendirmektedir. Bu yüzden tayinini ister. Böylece birkaç yer dolaşır. Bir surede İzmir’de varlıklı bir ailenin kızlarına da özel ders verir. Fakat Feride’ nin gittiği her yerde muthiş fiziği ve güzelliği başına dert açmaktadır. Feride’ nin bu güzelliği ve yalnızlığı çok kişinin dikkatini çekmektedir.

Feride daha Zeyniler’deyken bir askerin yaralanması ve oraya getirilmesi sırasında doktor Hayrullah Beyle tanışmıştır. Doktor, Feride’ ye bu kadar güzel bir kızın böyle bir yerde ne aradığını, kesinlikle bir aşk meselesi yüzünden gelmiş olduğunu söylemiş, Feride ise bunu reddetmistir.Yıllardan sonra tekrar Kuşadası’ nda buluşurlar. Bu sırada Feride’ nin okulu kapatılıp hastahaneye çevrilmiştir. Feride artık doktorum himayesine girmiştir. Bir hasta bakıcı gibi doktora yardım etmiştir. Doktor Feride’ yi ve artık büyümüş olan Munise’ yi kendi öz kızları gibi sevmektedir. Ancak bu sırada doktor bir gün ağır hastalığı olan birine bakmaya gittiği zaman Munise ağır bir sekilde hastalanır. Doktor dönene kadar kız yavaş yavaş, acı çeke çeke ölür. Munise’ nin nezle sanılan hastalığı kuşpalazıdır.

Feride, Munise’ nin ölmesinden sonra kendini kaybedecek şekilde hastalanır. Günlerce doktorun evinde yatar. İyileştiği sıralarda doktor Hayrullah bey ne kadar yaşlı olursa olsun ikisi için bir söylenti cıkmıştır. Bu da o zamanın şartlarından dolayı olmuştur. Kasabayı türlü dedikodular alıp götürmektedir. Bekar bir erkeğin evinde genç güzel ve bekar bir kızın olması cok fazla dedikoduya yol açmıştır. Doktor bu dedikodulardan kurtulmak için çok pratik bir yol bulmuştur. Feride’ yi de zorla ikna ederek evlenmiştir. Ancak tabiki bu evlilik sadece kağıt üzerindedir ve dedikoduların bitmesi içindir. Feride doktoru babası gibi sevmektedir. Doktor, Feride’ nin defterini bulmuş ve baştan sona kadar okumuştur. Feride’ nin her şeye rağmen Kamura’nı sevdiğini öğrenmiştir. Gizli araştırmalar yapar. Kamuran bu zaman içinde evlenmiş ve eşi ölmüştür. Şimdi dört yaşlarındaki çocuğu ile yaşamaktadır. Doktor, Kamuran’a bir mektup yazar ve bu mektupta Kamuran’ a bütün olan biteni anlatır. Feride ise bu sırada defterinin kaybolduğunu sanmaktadır ve defterini bütün aramalarına karşın bulamamıştır. Doktor yazdığı mektupla defteri ve bazı belgeleri paket haline getirmiştir. Feride’ ye ölümünden sonra bu paketi Kamuran’ a götürmesini vasiyet etmiştir. Doktor zaten oldukça yaşlıdır bu yüzden kısa bir süre sonra da ölür.

Feride, doktorun ölümünden sonra, hem paketi teslim etmek hem de çok özlediği teyzesini görmek üzere, Tekirdağ’ a teyzesinin yanına gider. Niyeti orada fazla kalmamaktır. Paketi teslim edip bir iki gün kalıp Kuşadası’ na geriye dönmektir. O günlerde ne rastlantı ki dinlenmek icin Kamuran’ da Tekirdağ’ a gelmiştir. Feride paketin içinde neler bulunduğunu bilmemektedir. Bu içinde neler bulunduğunu bilmediği paketi teslim eder. Ama doktorum öldüğünü onlardan gizlemiştir. Böylece Kuşadası’nda doktorun yaşadığı bahanesiyle zorlanmadan geriye dönebileceğini ummaktadır. Fakat umduğu gibi olmaz. Teyzesi bu paketi Feride gitmeden bir gün önceden Kamuran’ a verir. Kamuran o gece kardeşiyle birlikte defteri okur. Böylece, Feride’ nin kendisini hala sevmekte olduğunu anlar. Hemde doktorun tembihlerini öğrenir. Kendisiyse, Feride gittiğinden beri Feride’ yi unutamamıştır ve hala sevmektedir.

Feride, yeterince kaldığını ve geri dönmesi gerektiğini söyleyerek yola çıkmak üzere hazırlanır. Feride hayatla çok didişmiş ve artık bu gücünü yitirmiştir. Artık doktorun da olmadığı Kuşadası’ na gitmek onun da hiç işine gelmemektedir. Kuşadası’ na dönmek, Feride’ yi cok fazla üzmüştür. Ama bu durumunu etrafındakilere hiç belli etmemektedir. Bunu etrafındakilerin anlamasını istemez. Feride’ yi götürecek araba kapıya yaklaşır. Fakat bu bir oyundur. Kamuran ve kardeşinin hazırladığı bir oyundur. Feride arabaya yaklaştığı zaman arabadan birden Kamuran iner ve Feride’ yi kucaklar. Zaten tüm ev halkı da Feride’ nin tekrar yuvadan uçmasını istemiyorlardır. Bunun için tüm ev halkı elbirliği yapmıştır. Feride’ nin tüm istemiyormuş gibi davranmaları olmaz demeleri boşadır. Kırık dökük kelimelerle bu oyundan kurtulmaya çalışmıştır ama kurtulamamıştır. Çünkü, Kamuran artık kararlıdır ve ikinci bir gaflete düşmeyecektir. Feride’ ye de onu bir daha kaybetmeyi göze alamayacağını ve onu şu an bile deliler gibi sevdiğini söyler. Çalıkuşu, gizli bir mutlulukla ve huzurla kendini Kamuran’ ın kollarına atar.

3. KİTABIN ANA FİKRİ : İnsanlar başalarına gelen olaylar yüzünden yılmamalıdır ve kendi ayakları üzerinde durmdsını bilmelidir.
4. KİTAPTAKİ OLAYLARIN ve ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ :
Feride : Ela gözlü, çok kişinin hayran olduğu güzellikte, yaramaz bir genç kız.
Kamuran : Sarışın, kıvırcık saçlı, mavi gözlü, nazik ve kibar bir genç.
Doktor Hayrullah : Mavi gözlü, şirin bir çehreye sahip, iriyapılı, iyi kalpli ihtiyar bir askeri doktor.
Munise : Sarışın, sütbeyaz tenli bir köy çocuğu.
Müjgan : Feride ve Kamuran’ın çok yakın dostu ve aynı zamanda teyze kızı
5. KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER : Romanda hikaye çok güzel biçimde anlatılmış. Kitabın başına koyulan günlük, kitaba ayrı bir hava kazandırmış ve hikaye de gerçekten çok güzel, anlamlı ve öğüt verici. Bir tek sorun var o da şu: Kitabın bazı yerlerinde ağır ve eski bir Türkçe kullanılmış.
6. KİTABIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ : Reşat Nuri Güntekin İstanbul’da doğmuştur. Çok iyi bir roman, hikaye ve tiyatro yazarıdır. Hayatı boyunca görevi gereği Anadolu’nun değişik yerlerini gezmiştir. Yaptığı gezilerde inceleme yapmış, notlar almış, halkı ve halkın sorunlarını dinlemiş ve yazarlık yeteneğini geliştirmiştir. İlk kitabı olan Çalıkuşu 1922 yılında yayınlanmıştır. Reşat Nuri Güntekin iyi bir roman, hikaye ve tiyatro yazarıdır. Yüze yakın eseri vardır. Eserlerinde sade ve akıcı bir dil kullanmıştır. Anadolu’yu gezmiş ve halkın geleceğiyle ilgili yararlı mesajlar vermiştir.

Bazı Romanları :
Çalıkuşu, Dudaktan Kalbe, Yaprak Dökümü, Kan Davası, Acımak,Kızılcık Dalları, Anadolu Notları

Bazı Tiyatro Eserleri:
Hançer, Çalıkuşu, Yaprak Dökümü, Balıkesir Muhasebecisi, Hülleci, Bir Köy Öğretmeni, Eski Şarkı

Bazı Tercümeleri:
Hz. Muhammed’in Hayatı, Kahramanlar, Don Kişot, Yabancı, Atlı Adam, Hakikat, İtiraflar, Evham

Hiç yorum yok: