Ferdi Ve Şürekası

KİTABIN ADI

“FERDİ VE ŞÜREKASI”

KİTABIN YAZARI

Halid Ziya UŞAKLIGİL

YAYINEVİ VE ADRESİ

İnkilap ve Aka -- İSTANBUL

BASIM YILI

1984

1. KİTABIN KONUSU:

Bu kitapta, İsmail Tayfur’un aşkı ve para yüzünden başka biriyle evlenmek zorunda kalmasının, mutlu olamamasının ve sonunda evlendiği kişinin ölümüyle aklını yitirmesini anlatmaktadır.


2. KİTABIN ÖZETİ:

İsmail Tayfur bir muhasebeci olarak Ferdi ve Ortakları Ticaret evinde çalışmaktadır. Kendisi çok yakışıklı ve bütün kızların yüreğini hoplatan bir gençtir. Maaşı az olması nedeniyle kazandığı parasını sadece ailesine harcayan ve fazla sosyal aktiviteleri olmayan bir gençtir. Çalıştığı şirketin sahibi Ferdi Bey çok zengin bir kişidir. Ferdi Bey İsmail Tayfur’un babasıyla beraber yıllar önce beraber çalıştıkları için İsmail Tayfur’u yanına alır. Ferdi Bey’in Hacer isminde çok genç bir kızı vardır. Kız çok genç ve güzeldir. Ferdi ve Ortakları Ticaret evi büyük bir binanın en alt katında bulunmakta, diğer üst katlarda ise Ferdi Bey’in o muhteşem evi bulunmaktadır.

Ferdi Bey’in kızı sürekli evde oturduğu için arada bir babasının yanına, işyerine, gitmekte bu sayede hem İsmail Tayfur’u görebilmekte hem de can sıkıntısını gidermektedir. Yalnız bir durum vardır, İsmail Tayfur kendi evinde bulunan ve çok küçükken babasının evlatlık aldığı Seniha’yı sevmektedir. Bundan dolayı Hacer’e karşılık vermemekte ama ona bir arkadaş gibi yaklaşmaktadır. Hacer hem gençliğin verdiği etkiyle hem de yaşının küçük olmasından dolayı bunu İsmail Tayfur’unda kendisini sevmesi olarak görmektedir. Ancak bir durum vardır ki Hacer babasından çok korkmakta, bu durumu öğrenmesini istememektedir. Hacer ancak kendisini rahatlatmak için hatıra defterine ona olan aşkını ve İsmail Tayfur’un da kendisine gösterdiği yakınlığı yazmaktadır.

Bir gün Ferdi Bey evde dolaşırken kızının hatıra defterini yerde bulur ve herşeyi okur. Daha sonra Hacer babasının hatıra defterini okuduğunu görür ve çok utanır. Babasının ona kızacağını belki de döveceğini düşünmektedir. Fakat Ferdi Bey kendisinden hiç beklenmeyen bir hareketle kızına sarılır ve İsmail Tayfur ile Hacer’I evlendireceğini söyler. Kız buna çok şaşırır çünkü Ferdi Bey parası ve işlerinden başka bir şeyle ilgilenmezken birden kızının mutluluğu için elinden gelenin hepsini yapacağını söyler.

İsmail Tayfur ve orada çalışanları çoğu Ferdi Bey’I sevmemektedirler. Kendisi çok katı biridir ve onlarla hiç konuşmaz. Sadece emirler yağdırır. Yine böyle bir günde Ferdi Bey İsmail Tayfur’u çağırır ve ona çok iyi çalıştığını belirterek maaşını büyük bir oranla artırır. Herkes buna çok şaşırmış görünmektedir ve bunun altından ne çıkacağını merak etmektedirler.

Bu arada Ferdi Bey İsmail Tayfur’un annesiyle görüşür ve bu isteğinin olması için onunda aklını çelmiştir. Artık anneside İsmail Tayfur’un Hacerle evlenmesini istemekte ve oğluna bu yönde baskı kurmaktadır. Saniha ise bu olanlardan büyük üzüntü duymakta ama İsmail Tayfur’a olan güveninden ve aralarındaki aşktan dolayı hiç endişelenmemektedir. Ancak düzenlenen bir oyunla Sanihaya İsmail Tayfurla Hacer’in nişanlandıkları duyurulur ve Saniha artık İsmail Tayfur’un da mutlu olması gerektiğini anlayarak bağrına taş basarcasına ondan ayrılmıştır.

Saniha’nın da kendisini terketmesine üzülen İsmail Tayfur’un Hacerle evlenmekten başka çaresi yoktur. Ama artık dünyadan başka umududa kalmamıştır. Bu arada Ferdi Bey İsmail Tayfur’u şirketine ortak yapmıştır ve artık düğün gününü beklemeye başlamıştır. İsmail Tayfur iç güveysi olarak evlenecektir ve bundan hiç hoşnut olamamaktadır.

Görkemli bir düğünle evlenirler ama Hacer gerdek gecesi İsmail Tayfur’un kendisini sevmediğini anlar. Her gece kafasını kaşıyan bu düşünceyle rahat günler geçiremez olmuştur. Bir ara İsmail Tayfur gece evden ayrılı ve Saniha’nın yanına gider ve onu nasıl sevdiğini, kaçıp gitmelerini ve karısından ne kadar nefret ettiğini anlatır. Hacer İsmail Tayfur’u takip ettiği için bunları duyar ve kahrolup eve döner. İsmail Tayfur eve dönünce ayrılmak istediğini söyler fakat Hacer bir yere gidemeyeceğini söyleyerek kapıyı kilitleyip anahtarı eline alır. İsmail Tayfur anahtarı almak için uğraşır. Bu arada yanan mumlardan biri yatağa düşer ve oda yanmaya başlar. Karı koca anahtar kavgası yaparken ateşler bütün odayı sarmaya bşlar. Sonunda İsmail Tayfur anahtarı almayı başarır ama evde tamamen tuuşmaya başlamıştır. Kendisi dışarı çıkarken Hacer içerde ağlamaya başlayarak oturur. Dumanları içinde zehirleneceği için İsmail Tayfur onu kurtarmaya gider fakat ateşlerden dolayı her yeri yanmış olan Hacer kısa bir süre sonra ölür. Ev tamamen yanar ve içerde bulunan Ferdi Bey’in kasasıda yangında yok olur. O zamanlar banka olmadığı için Ferdi Bey’in büyük bir parasıda yok olur. Bu olaylardan sonra İsmail Tayfur aklını yitirir. Ferdi Bey ve İsmail Tayfur’un annesi yaptıkları hatadan dolayı ve bunun sonucundan etkilenerek vicdan azabı çekerler.

Paranın mutluluk getirmeyeceğini bazı kişiler böyle hazin olaydan sonra anlayarak paraya lanet okurlar. Ama ne fayda ki olan olmuştur.


3. KİTABIN ANA FİKRİ:

Kitabın ana fikri paranın saadet getirmeyeceği ve dünyada paradan çok değerli şeylerinde bulunduğudur. Parayla her şeyalınabilir fakat insankalbi ve sevgisi alınamamktadır. Günümüzde de olduğu gibi parası olan her türlü imkana sahip olabilmektedir fakat para herzaman mutluluk getirmemektedir. Fakir dahi olsa insanlar mutlu ve sevinçli yaşayabilir hatta hayattan büyük zevk alabilir.




4. KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ:

İsmail Tayfur kitapta çok delikanlı ve bir o kadar zeki olarak anlatılmaktadır. Kendisine kalsa dünyada paradan daha önemli şeyler de vardır.

Ferdi Bey için ise tek önemli şey paradır. Hatta parasından sonra kızını sevmektedir. Para için yapmayacağı şey yoktur. İnsanların kalbini kazanmak yerine para kazanmayı tercih eden birisidir.

Seniha İsmail Tayfur’u çok sevmektedir fakat onun mutlu, rahat ve huzurlu yaşaması için onu sevdiğinin yalan olduğunu bile söyleyebilecek kadar yürekli ve asildir.

Hacer sürekli olarak parayla bir şeyler elde ettiği için sevgiyi bile parayla ve imkanlarıyla alabileceğini sanmaktadır. Çok şımarık bir şekilde yetişmiştir fakat babası kadar bencil ve hırslı değildir.


5. KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER:

Benim fikrim olarak kitap çok güzel ele alınmış, birçok konuda tek taraflı düşünceler değil de birçok ana düşünce verilmiştir. Kitap eski olmasına rağmen dili modern Türkçeye yakındır ve kolaylıkla anlaşılmaktadır. Tasvirler olabildiğince uzun yapıldığından insan tasvir edilen şeyin ruh yapısıyla dahil hayalinde canlanması kolay olmaktadır. Yazar kitabı bölümlere ayırarak okuyucuyu değişik yerlere çekmiş ve birden olaylara girerek heyecan ve zevk duyulmasına neden olmuştur. Yazarın üslubu ise çok iyidir.


6. KİTABIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ:
Halid Ziya UŞAKLIGİL, 1867de İstanbul'da doğdu. Mahalle Mektebinden sonra Fatih Rüstiyesi'ne Gitti.Tüccar olan babasının İslerinin bozulması üzerine, 1879 da İzmir'e yerlestiler. Hali bundan sonra edebiyata yöneldi. Bu yönde bir çok roman ortaya çıkardı. En büyükve ilgi gören romanı Mai ve Siyah oldu. Bir çok eseri bulunan yazar değişik ödüller aldı.

1 yorum:

Unknown dedi ki...

romanın baş karakterleri